Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
2 Aralık 2013 Pazartesi
LPG 'ye Tarihi zam !
Bügün itibari ile türkiye genelinde LPG litre fiyatı 30 kuruş arttırıldı.istanbulda 3.11 tl ankarada 2.91 tl oldu
Taşıt vergilerine karbon salınımı kriteri geliyor
Maliye Bakanlığı, MTV ve ÖTV vergilerinin hesaplanmasında
araçların karbon salınımının da dikkate alınacağı bir düzenleme getirileceğini
açıkladı
Buna göre, zararlı gaz salınımı düşük olan araçların
vergilerinde düşüşler, yüksek olan araçların vergilerinde ise artışlar söz
konusu olacak.
Otomotiv sektörüne getirilmesi planlanan vergi modelinde
İngiltere'de ve Almanya'da olduğu gibi araçların karbon salınımları da dikkate
alınacak. Bu modele göre Maliye Bakanlığı, Türkiye'de kullanılan motorlu
taşıtlarda Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV)
hesaplanmasında aracın emisyon oranının da dikkate alacak.
Maliye'nin çalışmasına göre, halen silindir hacmi ve yaşı
esas alan Motorlu Taşıtlar Vergisi sistemi ve ÖTV yeniden değerlendiriliyor.
Edinilen bilgiye göre, gerekirse bu kalemlerde yeni bir düzenleme yapılarak
indirime gidilebilecek ve emisyon salınımı vergisi daha yüksek tutulabilecek.
Çalışmada, AB üyesi ülkeler başta olmak üzere çeşitli
ülkelerin bu konudaki uygulamaları tek tek tarandı ve Almanya ve İngiltere'yi
model ülke olarak alındı. Çalışma yasalaşırsa, motorlu araçların
vergilendirilmesinde aracın emisyon oranı da dikkate alınacak.
Stoktaki araçları kapsamayacak
Fakat yeni uygulama piyasada olan ve otomobil firmalarının
stoklarında bulunan taşıtları kapsamayacak. Uygulamanın başladığı tarihten
sonra üretilen araçları kapsayacak.
Avrupa'daki sistem
Avrupa ülkelerinde halen uygulanmakta olan vergi
sistemlerinde, ''kirlettiğin kadar öde'' olarak da nitelenen ve araçların
kilometre başına açığa çıkarttıkları karbondioksit değerine göre vergi
hesaplanıyor.
Halen 27 AB üyesi ülkeden 17'si (Avusturya, Belçika, Güney
Kıbrıs, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Letonya, Lüksemburg,
Malta, Hollanda, Portekiz, Romanya, İspanya, İsveç ve İngiltere) binek otomobillerde
bu sistemi uyguluyor. 15 ülke de elektrikli araç alımlarında vergi teşvikleri
sunuyor.
Burada dikkat edilmesi gereken iki husus var. Bunlardan
ilki; uygulamanın piyasada olan ve otomobil firmalarının stoklarında bulunan
taşıtları kapsamayacak olması. Yani, hâlihazırda kullanılan araçların ve yasa
çıkana kadar satın alınacak araçların vergi oranlarında karbon salınımına bağlı
herhangi bir değişiklik olmayacak. Bir diğer husus da; yeni sistemin daha temiz
araçları teşvik edecek olması. Yani, İngiltere örneğinde olduğu üzere düşük
emisyona sahip araçların vergileri bugünkü ödenen miktarlardan daha düşük
seviyelere çekileceği gibi, yüksek emisyona sahip araçların vergisi de
caydırıcı nitelikte olacak.
Zararlı salınımları azaltmaya matuf uygulamanın faydalı
olacağı ortada.
Bir de kullanılmakta olan "eski" araçlar var.
Bunlar için de önceki yıllarda gerçekleştirilen hurda
teşviki gibi bir uygulama yürürlüğe girerse, yüksek emisyona sahip araçların
sayısındaki azalma hız kazanacaktır.
Sonuç itibariyle, üzerinde çalışılan MTV ve ÖTV uygulamaları
ile vergilendirmede adaletli bir yapı sağlanırken, ileri teknoloji üretimi de
teşvik edilecektir. Bu kapsamda, özellikle araç sayısının yüksek olduğu büyük
şehirlerimizdeki hava kirliliği azalacağı gibi, gelecek nesillere de daha temiz
bir çevre bırakılacaktır.
"Havası daha temiz bir ülke"yi kim istemez!.
Ülkelere göre taşıt vergilendirme sistemi
Motorlu Taşıtlar Vergisinde çeşitli ülke uygulamaları da şu
şekilde belirleniyor:
İngiltere: Motorlu taşıtları 2001 yılından itibaren
karbondioksit emisyonuna göre vergilendiriyor. Emisyon temelli vergilemenin
yürürlüğe girmesinden sonra yeni şirket araçlarının ortalama emisyonu 196
gramdan 2002'de 182 grama, 2007 yılında 165 grama, 2008-2009 döneminde 140
grama düştü. Yüksek mesafe indiriminin kaldırılmasıyla şirket araçlarının 1
yılda katettikleri mesafe 300 milyon mile geriledi.
İrlanda: 1 Temmuz 2008'den itibaren tescil edilen bütün
binek otomobillerde motorlu taşıtlar vergisi, CO2 emisyonuna göre tespit
ediliyor.
Fransa: 2008 başında uygulamaya konulan ödül-cezalandırma
sistemiyle CO2 emisyonu aşağı çekilmeye çalışılıyor. Sistemde düşük çevre
kirliliğine neden olan yeni araç alımlarına fiyat indirimi sağlanırken, yüksek
karbon emisyonuna sahip araçlar cezalandırılıyor.
İsveç: İsveç'te binek otoların neden olduğu emisyon, diğer
AB üyesi ülkelere göre oldukça yüksek. Bu ülkede 2006 yılında CO2 emisyonuna
dayalı vergilemeye geçildi. 2003 yılında 198 gram düzeyinde bulunan CO2
emisyonu, 3 yıl sonra 191 grama geriledi.
Almanya: Karbon temelli motorlu taşıtlar vergisi
uygulamasına en son katılan ülkelerden birisi. 2009 yılının sonunda
gerçekleştirdiği reform ile araçların silindir hacmine göre değil, yaydıkları
CO2 ve diğer zararlı gazların miktarına göre vergilendirmeye başladı.
Hollanda: Karbon temelli vergileme yapan bir diğer ülke.
Daha temiz ve daha az karbon yayan araç teknolojini teşvik için plaka vergisini
daha etkin yakıtlı araçlar için indirdi. Bu değişimin ardından etkin yakıtlı B
kategori araçların piyasa payı yüzde 9,5'den yüzde 16,1'e yükseldi.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)

